iki ayrım

  Hiç yorum yok

Azor Brand & People Solutions


iki ayrım

Başlamadan önce bir söz

Dünya üzerindeki asıl sorun insanların cahilligi degil bildiklerini sanmalarıdır.

Gerçek bilgi nedir neden bunun karşıtı cahilliktir?



Hepimiz bilirizki okumayan düşünemeyen sorgulamayan yada bunları yapamayan insanlardır toplum içindeki cahilin tanımı bilgisizle eşdegerdir. Ama cahil demek bilgisiz demek degildir ögrenmemiş olan yada ögretilmeyecek olandır.

Arapça kelimesine bakarsanız cahil ile cemel(deve) kelimesinin kökeninin benzer oldugunu göreceksiniz buradan şunu anlayabiliriz bilgisiz insanın taşıması gereken yükler herzaman olacaktır... bu yükler çogunlukla da toplumsal düzenin işleyişi için gereken uygulamaların yapılması yani işe gitme çocuk dogurma vb. aklınıza gelen herşeydir.

Nerde okudugumu hatırlamıyorum ama şöyle bir cümle kalmıştı aklımda "üzerine düşünülmesi gereken ne varsa en sıradan en normalidir düşünülmemiş olanı düşünmek kolaydır ama kalıcı degildir" diyordu. Buradan yola çıkarak bizde en normal insanı düşünelim bizi dünyaya getiren anne babalarımızı ailelerimizi ögretmenlerimizi yada sadece çarşıya çıktıgınızda yolda gördügünüz herhangi sıradan bir insanı Onların hayatları nasıl işliyor ?

ayrıntılı incelerseniz herkesin birbirinden farklı bir hayatı ve yaşam tarzı oldugunu anlarsınız, aynı şeyi dogaya baktıgınızda da görürsünüz bir agaç kült bir madde gibi orada durmasına ragmen her saniye biraz daha yaşlanmaktadır tıpkı insan gibi.

Bizi farklı yapan düşüncelerimiz ve duygularımızdır:

Herkes aynı şeyleri görür duyar ama herkesin aklında kalan o olayın farklı kısımlarıdır, herkes aynı kişiden aynı dersi alır ama herkes farklı şekilde dinlemiştir bu düşünce yapmızı oluşturur ve içerisinde önyargılarımız tecrübelerimiz sezgilerimiz benzeri olgları barındırır. 

Duygusal boyutta ise bizleri farklı yapan iki temel şey yetişme tarzımız ve karşılaştıgımız insanlardır kabul edersiniz ki kötü insanlar arasında yaşamış biri hiç aklını kullanamışça yani bir gün bişeylerin farkına varmamışsa iyi duygulşar geliştiremez. En basit haliyle aşk, sevgi vs iyidir ama karnımızı doyurmaz yada arkadaş çevremizi geliştirir yada iyi bir evliligimiz olmasını saglar

Şunu unutmayalım doga mantıksal işler.

bizler de onu anlamak ve onu kullanmak için mantıgımızı kullanmalıyız.

Bilimleri de işte tam bu sebepten ögrenmeliyiz.

Yalnızlıgın bilinmeyen yüzü

  Hiç yorum yok


 

yalnız kalmakla tekbaşına kalmak aynı şeymidir sizce ?

Günümüzde insanlar eskisi gibi yaşamıyor mesela bizler anne babamızdan tamamen farklı bir hayatımız olmasına ragmen ilerleyen yaşlarda onlara benziyoruz Hergün yeni etkilere maruz kalıyoruz aklımız her sanıye birşeyleri algılamak zorunda kalıyor. Zamanla biraz daha anlıyoruz yaşlandıgımızı.

iyi hoşda kardeşim bunun yalnızlıkla ne alakası var ?

kelimenin kökenine bakarsanız yalnızlıkla yaşamın ve yürümenın benzer kökenlerden geldigini anlarsınız yani insanlar bir ailede doga büyür gelişir ama bir süre sonra bu bize yetmemeye başlar yeni keşifler meraklar eglenceler isteriz hayattan çünkü biz yeniyizdir daha hayatta, hernekadar bir gün eskiyecek olsakda bütün bilgilerimiz ve deneyimlerimizle gençlikte hayatın en dinamik ve yeni zamanıyla karşı karşıya kalırız.

Bernart Russerl (avrupalı mantıkçı ve filozof)

Gençlere iki tavsiyede bulunmak istiyorum diyor

Birincisi entellektüel olarak her ne iş yaparlarsa yapsınlar gözlerini gerçeklere yummasınlar yani kendilerine yalan söylemesinler diyor.

İkincisi ise sevgi bilgecedir nefret ise aptalcadır zaman geçtikçe biririne daha yaklaşan bu toplumlarda birlikte yaşamak için varsak o halde niye birlikte ölmeyi kutsayalım.

https://www.youtube.com/watch?v=X8aS7NDOZCA

Konuşmanın tamamından şunu çıkartabiliriz aslında insan yaptıgı işi sevdigi ölçüde başarılı olur kimi zaman kendimizi kimi zamanda toplumsal olarak karşı deger görmek için övülmeye ihtiyac duyarız bunu da toplumun bizden sagladıgı fayda ölçüsünde insanlardan elde ederiz.

Buradan şunu anlayabiliriz İnsan yalnızlıgı sevebilir mi ?

aslında insan dogrudan yalnızlıgı sevemez çok fazla kalabalık içinde kalmış insanlarla bir arada bulunmuş biri yalnız kalmaya ihtiyacım var der. Bu ihtiyacını karşıladıgında ise tam bir yalnızlık degilde tek başınalık yaşamaya başlar çünkü asıl yalnızlık büyük  bir buhranın tetikledigi kendi kendinle kalma degil kendinle kaldıgında kendini egitebilme kendini yönlendirme yöçnetebilme yani kendini anlayabilmeyi gerektirir.

Günümüz teknoloji çagında sürekli içinde bulundugumu bu internet ortamı bizi daha çok topluma baglımlı hale getirmek için dizayn edilmiş gibi sanki degilmi. 

Aslında moderniteninn temelinde yalnızlık vardır en bilinen örnegi Tesla yada newton ne kadar sosyal insanlardı... işin yaratıcılık kısmı yani başlangıç kısmı tamemen bir kendi kendinle özdeşleşmenin sonucu olarak gelişiyor buda yalnızlıkta mümkün ama Modernitenin gelişmesi için Toplum gerekir

Hergün büyüyen ekonomimiz nufusumuz bilgimiz hayattan aldıgımız tad bile toplumla baglı hale getirilmiş durumda çünkü ikinci insan varsa toplum vardır ve toplumun oldugu yerde etkileşim oradanda süreklilik vardır.

yanikurdugumuz bu düzenın devamı insanların yıgınlar halinde yaşadıgı o apartmanlara iş yeri ofislerine trafikte takılı kalmasına baglı ne zamanki bundan bıktılar o zaman çöküş başlar herhangi bir savaş hastalık insanları dogaya döndürmez çünkü onlar geçicidir ve alternatif şehirler bulunabilir.

Son olarak farkettiniz mi insanlar yaşlandıkça köye dönme istegi duyar yada bagım bahçem olsa da huzur içinde dinlensem orada der ama bunu kendisi mi der ? Hayır aksine onu oraya getiren düzen artık ondan bir fayda göremeyecegini anladıgı için dışlar oda dogaya gitme istegi duyar.

Sonsöz 

yalnız kalmayı ögrenmeliyiz çünkü onda yenilikler ve keşifler vardır