Özgürlük arayışları

  Hiç yorum yok



Özgürlük arayışları

Başlamadan önce şu sözü tekrar etmek istiyorum düşüncelerin dünyayı degiştirebilecegini biliyoruz.

şimdi konumuza gelelim özgürlük arayışları 

Neden özgürlügü önemseriz yada ona neden ihtiyaç duyarız sürekli onun peşinde koşarız hiç düşündünüzmü.

Bir kelime olarak degil ama hayatın bir parçası olarak her an düşündügünüze eminim misalen neden biz bir ev alırız tabiki başkalarının evinde oturarak sürekli ödedigimiz o kiradan kurtulmak için yada bir meslegimiz var neden ölene kadar bize o işi ögreten kişinin yanında kalmayız tabiki onların agladıkları bizim için yeterli gelmez ve biz çogu zaman yeni şeyler ararız buldugumuz şey iyi yada kötü hiçbir önemi yoktur hayat biizim için bir yoldur ve bizi en mutlu eden o yolda ilerlemektir.

Zaman geçer insan dogar büyür yaşlanır tıpkı diger canlılar gibi bazı aşamalar geçirir çocuklukda hayatı ebebeyinlerimizle hatta bizim hayatımızı devam ettirmemizi sagladıkları için ömrümüzün büyük bir kısmında onlara şükranlarımızı sunarız ama onların inançlarını egitim seviylerini düşünce duygu davranış aile gibi degerlerini direk kabul etmeyiz çünkü biz artık genç olmuşuzdur ve dünyayı tanımaya başlamışızdır karşılaştıgımız kültürler insanlar olaylar bilincimize etki eder dogal akıl sahipleri olarak işte bu bizi düşündürür.

Dogru nedir hakikat neye denir aranmalı ölüm ve yaşam sorgulanır sonsuzluk ve şuandalık sorgulanır hatta bazı teori ve tezlere ulaşılır bunlar kişinin yaşamını degerli kılan işerdir ancak biz burada bunların temelinde yatan şeyin insanın bilinçsel özgürlügünü aradıgını kanıt olarak sunuyorum 

Başkalarının aklıyla düşünmek ne ifade eder. Mesela okumak dinlemek izlemek ögrenmek başkalarının aklıyla düşünmek degilmidir bunların nereden ve ne şekilde kaynaklandıgının hiçbir önemi yoktur o an akla uygun gözüken küçük bilgi kırıntılarıyla süslenmiş o küme bizim için başka şeydir ve bilincimizi şekillendirmiştir.

Bu hem iyi bir şeydir hem kötü daha sonra deginecegim

Tamam insan insanla yaşar ve gelişir ama dışardan gelen herşey dışarıya aittir ve bize yabancıdır aynı şekilde bizi de yabancılaştırır. O halde biz kendi bilincimizi inşa etmeliyiz bunun için nasıl bir yol izleyecegiz ? 

A tanrının yolu inanç aklın devre dışı bırakılması

B Tefekkür ve bitmeyen bir hakikati arama yolculugu

bazen bu ikisi birleşir a ile başlayan b yi bulur b ile başlayan a yı bulur ancak aklın eleştirinin ve mantıgın yolculugu çogu zaman inanç ve dogmalarla karşılaştıgı yere kadardır. 

Dinlerin çogu inanılmayı ve itaat edilmeyi ister aklın sınırı oldugu ve bu sebeple insanı hakiki gerçege ulaştıramayacagı varsayar. Ama insanın içinde tinsel bir yaratım vardır ve bu nedensellikler ile ortaya çıkmıştır der. Hatta bu tinsel varlıgın evreni kuşatan o ruhun bir parçası oldugunu bu sebeplede insanın ve doganın maddi varlıgından daha önce geldigi savı ortaya atılır. Alın size bir orta çag skolastiginin fikirleri ve bin yıllık karanlıgın sebebi.

Devam edelim. Tefekkür yani düşünme insanın kelimeler olmadan neyi aradıgını bilmeden birşeyler tahayyül etmesi ilham ve hayal ile birşeyler görmesi ve bunlardan da bilgi çıkarımı yapması ancak bu bilgi ne kadar akla yatkındır. Evet mucizevi birşeydir çünkü kendiliginden olur ancak daha önce biz insanın etrafından etkilendigini bununda bilinçsizce gerçekleştigini söylememişmiydik. İşte bu saf aklın tefekkür ile yanılabileceginin belirtisi üstelik entellektüelite ile beslenmeyen bir bilgi ancak proletaryaya umut oldugu sürece bir devrim gerçekleştirebilir.

Soracaksınız özgürlük arayışıyla tefekkürün ve inancın baglantısı var şöyleki neden çogu peygamber ve büyük filozoflar fakirdir yada aklın bedenin ve kendi zamanının çok çok ötesine geçtiginde yaşama ve kendi sınırlılıgına baş kaldırdıgını burada bariz bir şekilde görürüz. 

Aslında bu başkaldırıdır insanı özgürlügü aramaya yönelten 

Kişi önce bilincini özgürleştirmelidir sonra yaşamını mana olmadan maddenin hiçbir önemi kalmaz..

Okunan kitaplar bize ortak kültürün malı olarak gelir geçmiş çaglardaki üstün zekaların tefekkür ve bilgilerinin kırıntılarıdır çünkü o kadar çagda o kadar çevirilmiş kısaltılmış sadeleştirilmiştirki onların düşüncelerinde toz taneleri kalmıştır ancak bu toz taneleri tohum niteigi taşır aslında her kitap bir fidandır zamanla insan o kadar ögrenirki bir orman içinde kendi ekolojisini kurar.

Burasıda bize uygarlıkların öncelikle akıl ve bilgi eksenli daha sonrada duygu ve inanç eksenli geliştiginin kanıtıdır.

Günümüzde hayatta kalmak yaşamak bir kişinin kendi özgürlügünü kazanması zor hatta bunun için ömrünü bile harcıyor atalardan dogmak insanın gelecek yarım asrının şekillendiricisi bunada en bariz bir afrikada dogmuş çocukla bir finlandiyada dogmuş çocugun egitim görgü kültür ve dünyaya bakışını örnek verebiliriz. Sizce hangisinin insanlıga katkısı daha fazla olcaktır. yada olma ihtimali vardır. 

Ancak başında neden biz önce kişinin bi,linci özgürleşmeli dedi işte tam da bu farkları ortadan kaldırmak için. Hayat seçimlerden ibarettir ve biz seçim yapabiliyorsak irademiz var demektir irademizde özgürlügümüzün en büyük kanıtıdır. Bşkalarının aklıyla düşünmek başkalarının ekmegini yemek başkalarının gözüyle dünyanın güzelliklerini seyretmek göremiyorsakda buna kaderimiz deyip kendimizi suçlamak bizim yapacagımız şey olacak bütün bunlardan vazgeçeriz çünkü birşeyi kazanmak sizi sevindirir yaşamınızı kolaylaştırır ancak insanı asıl olgunlaştıran kayıptır esasen eskiler birazda büyüzden demişdir kaybedelim çünkü kaybettikçe özgürleşiriz diye. 

İyi de insan herşeyini yitirecek kadar cesur degilki bu modern çagın bir parçasıyız bu hayatımızı kolaylaştırdıgı gibi bizi de kendisine baglı bir köle haline getiriyor Şunu biliyoruz köleler kendi başlarına düşünemez karar verip uygulşayamaz onlar için herzaman birileri bişeyler planlamıştır. İşte ben burada insanın kendi efendisi ve kendi kölesi olmasını söylerim. Neitzche derki kendisine itaat etmeyen emredilmeye mahkumdur. Çünkü tembel kişi daima başkalarına baglı yaşayacaktır.

bilginin kolayı yiyecegin kolayı ulaşımın kolayı her an elinin altında ama ne kadar kalıcı bi düşündükmü.

En iyisi biraz düşünemlim ve sorgulayalım ne demişdti o ihtiyar sorgulanmayan bir hayat yaşanmaya degmez:

evet bişeyler oldu ama kesinlikle çok az şey degişti.