Hiç yorum yok

YAPAY YAŞAMLAR

Toplumsal dayanismanin komsulugun, akrabaligin, dostlugun ve ailenin azalmaya basladigi su devirde insanlik bu kadar gelismisken toplumsal etkilesim gerilemeye basladi degerlerimizin ici bosalmaya basladi ?


Bundan önceki devirlerde teknolojimiz ve bilgimiz bukadar gelişmiş degildi ve buyuzden birbirimize daha cok ihtiyac duyuyorduk bu sebepdendirki bazi degerlerin ici daha doluydu ve bu degerler nesillerin egitimini birincil elden yapiyordu. Yeni dogan cocuklarin yetismesini evin yasli neneleri, genclige ulasan bireylerin egitimini erkekse nasil  bir aile babasi olmasi gerektigini nasil evine kazanc getirmesi gerektigini kizsa da nasil bir anne olmasi gerektigini aileyi nasil gelistirip birarada tutmasi gerektigini evin buyukleri ogretiyordu.
Modern cagin baslamasiyla bunlar yerlerini kitaplara teknolojiye ve bireysellige dogru yol almaya basladi. Herkes bilgiyi kisilerden degil bilgi araclarindan ogrenmeye basladi bilgiye ulasiminin kolayligi teoriyi artiriken uygulamayi azaltti.

Neolacak bunun sonu? diye sorabilirsiniz bunun cevabi ise ancak uzun zaman sonra anlasilacakdir. Herzaman bir toplumun hepsi ayni olmamisdir geri kalmislarda toplumsal dayanisma daha fazlayken ilerlemislerde azalmaya baslayacakdir belki bitecekdir. Dünya yeni bir caga dogru gidiyor uzerinde yasayan insanlar ise farklilasiyor donusuyor bu zorunlu olarak gerceklesiyor.

Unutmayinki hicbir kisisel gelisim kitabi hicbir evlilik kitabi yasamöyküsü sizin yasaminizi dolduramaz Bunu bir tecrubeden daha iyi anlatamaz bilgi araclari bize yön gösterir ilerleyip ilerlememek bizim elimizdedir.

Daha gelismis ve aydinlik bir dunya hayaliyle.


  Hiç yorum yok
HAZIRLANIN AY' A GİDİYORUZ!

Bundan 48 yil once 20 temmuz 1969 yilinda NASA ay' a insanli programiyla Neil armstrong ve buzz adrien ve diger tekniker arkadaslari ile ilk kez ayak basildi sonrasinda bircok kez uzaya cikildi hatta üs bile kurduk gelecegi ne olacak peki bugun bunlardan bahsedecegiz


Zamanla teknoloji gelisti ulasim araclari, haberlesme teknolojileri ve insalarin ufkuda oyle peki neden ay' a tekrar gidilmedi bukadar sure diye soracak olursaniz bunun sebebi basit maliyetli olusu , superguc devletlerin politik kaygilarinin bitisi ve robotlarin insalardan daha iyi ve kolay uzay gorevlerini yerine getiriyor olmalariydi.

Ama bitmedi uzay seruvenimize yeni bir devinim getirecek projeler var Ay a üs kurma hatta köy kurma planlaniyor bunun icin ilk etapta robot sondalar yollanacak ve 3B ay yuzeyinin analizini yapacaklar yasanacak yer kurmak icin en uygun yerler bulunacak bunlari 2025 yilinda olacagi tahmin edilmekte. Bilim adamlarinin ve insanlarin ay da yasamaya baslamasi ise bi 15 yil sonra olacagi tahmin ediliyor. Bunlar yetezmid gibi birde ayin karanlik yuzeyine bir uzay teleskobu yerlestirilerek uzak galaksileri daha iyi gozlemleyebilmemiz dusunulmekte neden olmasin.


Ay insanlik icin bir varis noktasi yada hedef olmayacak!
Devainda mars yolculugu dusuuluyor bunun icin elon musk in space x firmasi calismalar yapiyor ve tahminen gelecek 35 yilda ilk insanlar mars a ayak basmis olacak. Yasamimizin devami ve gelecek tehlikelerde korunmak icin birden fazla gezegende yasayan bir tur olmak zorundayiz.
Bunun icinde tek bir firma ve tek bir uluslararasi uzay ajasi olmali cunku butun isaligin degeri tek bir ulusa vakfedilemez zamaninda bunu dusunen amerikalilar nasa ile bircok is basardilar simdi daha buyuklerinde.

Unutmayin hersey bir zamanlar hayaldi.

  Hiç yorum yok
DÜNYA DÖNÜŞÜYOR

Günümüz teknoloji çagı yada bilgi çagı olarak adlandiriliyor bunun sebebi hakkinda ne biliyoruz yada kullandigimiz bilgi teknolojileri bizi ne sekilde etkiliyor ?


Teknoloji son 50 yilda inanilmaz bir sekilde gelisti bunda insanlarin ihtiyaclari ve istekleri etkili oldu.
İlk bilgisayar yapildiginda sadece birkac kombinasyonlu hesaplar yapabilirken suanda trilyonlarca bilginin islendigi muazzam bir global bilgi agi olustu ve bu da bize yetersiz gelmeye basladi.

Hergun internete 4 milyar bilgi akisi gerceklesiyor, 300 bin blog yazisi yaziliyor, 300 milyon google aramasi yapiliyor, 1 milyar kitap basiliyor.

Peki nereye gidiyor bu bilgi agi diye sorarsaniz aslinda endustriyel donusumlerin gerceklestigi bir gelecege dogru gidiyoruz hernekadar bundan 300 yil once james watt in ilk buhar makinesini buldugu tarihden buyana makine gucuyle bircokseyi basardiysak gelecekde makinelerin kendini kontrol etmesine yani otomatlasmasina ihtiyac duyacagiz buda endustri 4.0 dedikleri bilgi devrimini gerceklestirecek. Bu oluncs ne olacak ?
Mesela fiziksel guce ihtiyac duyulan madencilik gibi agir isler ortadan kalkacak cunku biz kucuk bir tas parcasi icin insanimizin ölmesini istemiyoruz savaslar ve saglik gibi alanlarda da bu gerceklesecek cunku makineler insanin duygusalligi olmadigi icin hata yapma olasiligi da azdir. Sonra insana daha az ihtiyac duyulan bilgi calisanlarina maviyakalilar ortadan kakacak beyaz yakalilara ihtiyac azalacak.

Hayal gucu önplana cikacak insanin yaratma ve hayali dusuncesini gerceklige uyarlama yetenegi cunku bu insanin en onemli yetenegi zaten bu olmasaydi para , devletler, gelismis beyinler ve isbolumleri meydana gelmezdi.

Hayallerini kucumsemeyin ve kesfetmeyi unutmayin.

  Hiç yorum yok
ZAMANA DAİR

Nedir zaman? neden yıllarımızı harcarız bişeyler için yada neden zaman diye bir kalıp yada algı düzeyi belirleyerek ona göre hayatımızı şekillendiririz?


zaman ile ilgili görsel sonucu

Hayatın bize verecegi onca amaçlarımız var bizim ise elimizde sadece zamanımız var' ki onun da ne kadar oldugunu bilmiyoruz. Zamanımızı harcıyoruz amaçlarımız için karşılıgında daha iyi bir hayat standardı elde ediyoruz.
 Düzen bu mu?
Aslında zaman ne rakamlardır ne canlılık sürece nede  gelişim ve dönüşüm sürecidir zaman inançdır tıpkı digerleri gibi insan hayatını diger canlılardan ayırmak için zamanı, parayı, devleti, iş bölümü yapmayı ögrendi karşılıgında elde ettigi buluşlar ile dünyaya hükmetmemeye başladı bu sayede dünyadaki yaşamın %70 i insanların eline geçmiş oldu.

Hayatta bir böcek gibi yada bir kuş gibi yaşasaydınız yukarıda saydıgım hayali inanç ögelerinden hiçbirinin sizin için bir anlamı olmayacakdı. Buyuzdendir ki insan toplumların kabuleriyle şekil alır herkes zamanın farkına varmasaydı 1 haftayı 7 gün kabul edip saatleri 24 dilimea ayırmasaydı kimsenin sabah işe geç kaldım diye derdi olmazdı sadece bugünde karnımı doyurmalıyım diye düşünürdü.

Anlayacagınız üzere hayatta yalnızca bir süreç vardır o da şimdi, şimdimiz bizim geçmiş ve gelecek algımız yani başlanıç ve bitiş evrelerimizi şekillendirir.

Son olarak sözlerimi Dostoyevskinin şu sözleriyle bitiriyorum: Dünyada o kadar gezilecek yer, tanınacak insan, okunacak kitap var' ki insan bunlara ömrünün yetmeyecegi için üzülüyor.