Doga etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bilgiyi organize etmek

  Hiç yorum yok
Eylül 24, 2020


 soru = Dünya üzerindeki 7 milyar insanın aklini bir araya getirseydik ne olurdu ?

Hayatimizda 20 yildir bulunan internet ilk bulundugunda bu soru aklimiza gelmemisdi çünku internet baslarda sadece haberlesmenin biraz daha pratik yolu olarak gorulmustu ama bugun aklimiza bu bilgi geliyor.

Neden ?

Çünku 50 milyon yillik medeniyat tarihinde olusturulmus bilgi birikimini son 50 yilda teknoloji sayesinde ürettik depoladık paylaştık.

Her dakika dünya nufusuna 150 kisi katiliyor yaklasik 70 kiside cesitli sebeplerden ölüyor bu günde 100 binleri buluyor yılda ise 2 milyondan fazla nufus dünyada ölüyor ve diriliyor.

Küresel ölçekte herşeyin bukadar hızlı büyük ve degişken oldugu çagda insanlıgın biricik birikimi olan medeniyetin sabit kalacagını mı saniyordunuz ?

Şimdiki zamanda geçmişi kiyaslarsak ne kadar ileri gittigimizi görürüz gecmişi yöneten gelecegi geliştirir ancak insan topluluklarını yönlendirmek bu zaman algısını yönetmekle olur /// diyor okudugumuz yazarların birçogu düşüncelerinde.

Teknoloji bilginin ve bulusun inanılmaz ölçüde gelismesini sagladı dünyanın bir ucundan digerine anında haberlesebiliyoruz bu durum iyi ama bilginin geridinde kalan, onu gelistiremeyen insanlık yada topluluklar ilkel kalmaya devam ediyor yani biz insanlarin aklini kullanabilmesi için düşünebilmesi icin bilgi gerekli bilgi içinse teknoloji kitaplar internet birçok yeni kitle iletişim araçlari gerekli. Yuz yil onceki mektuplasma cagina bakarsaniz neyin ne oldugunu anlarsınız.


Peki biz bilgiye neden ihtiyac duyarız ??

Bir önceki paragrafta biraz açıkladık ama o aklın teorik kullanımı günümüzde medeniyet daha çok pratik yönde ilerliyor o sebepten şunu diyebiliriz

" Bilgi insanı en dogru in iyi davranışa yöneltir"

O halde bilgi nedir ?

Bilgi ışıktır çünkü onun soluk aydınlıgını çaglar boyu takip eden medeniyetler gelişip insanlıkta bir iz bırakıp degerini artırırken her insandan her topluma bilgiye sırtını dönen karanlıga yönelenler akıllarını kör dünyayı evreni maddehi karanlık olarak algılamaktan öteye gidemez.

Devamını oku

Hayatın ve ölümün varoluşu

  Hiç yorum yok
Eylül 10, 2020



Hayat nedir....

Ölüm nedir...

Biz hayatı yaşarız ölüm ise onu sonlandırır peki bu neden böyledir ?

Gerçek şuki ölümün maddesel dünyadan herhangi bir farkı yoktur kişi ne kadar iyi yaşarsa ömrü o kadar uzar.

Misalen bir duvarı düşünelim duvara bakım yapılır güneşe fazla maruz kalamaz çatlamasın diye sulanır kırılan dökülen yerleri yamalanır sonuçta ne olur o duvarın o yerde kalma süresi yani yaşam süresi artar peki biz duvarla aynımıyız

Tabiki benzer yanlarımız var ama duvar maddeden ibarettir içide kumdur dışıda siz hiç ben kuş gibi uçacagım diyen bir duvar göremezsiniz anca bir insandan bu duvarlar kuş gibi uçmama engel dersini yada o duvarın üzerine konmuş bir kuş vardır ama duvar ne uçmuştur kuş gibi nede insan gibi kendisine dünyayı bir hapishane bilmiştir.

Buradan neyimi anlıyoruz

insan akıl sahibidir şeylere yani maddelere ve nesnelere isim verendir buyüzden Adem e isimler ögretildiginde meleklerden üstün olmuştur. Hayvan canlıdır ama akı sahibi degildir her türün kendine göre bir yetenegi vardır ve o yetenek dogrultusunda hayatını kolaylaştırır.

İnsanın iç dünyası yani aklı daha dogrusu zihni ne kadar iyi bakılmışsa ve diger maddeler gibi topraga yani maddesel haline iyi bakmışsa ve bu ikisini denge üzere kullanabilmişse ömrü uzar zaten yapılan araştırmalarda bunları görürsünüz.

Ölümsüzmüyüz 

Bu soruya herkes kendi düşüncelerinden yola çıkarak cevap versin ben burada kendi düşüncelerimi yazıyorum bence ikinci bir yaşamla hiçligin bir farkı yok ve insan için en mantıklı yada en iyi olanı aslında geldigi yetiştigi yere topraga bedenen ve ruhen(düşünsel) olarak geri gitmesi aksi olan herşse kendi içinde tezatlık anlamsızlık cevaplanamayan sorular ve bilinmezlikler getirecekdir.

Medeniyet kişiyi ölümsüzleştirir yani insanın kendisini gerçekleştirmesi sonucu verdigi eserler keşifleri buluşları o toplumu geliştiriyorsa bir adım ileri taşıyorsa gelecek nesle bir rehber hizmet niteligi taşıyorsa degerlidir. Bilirsinizki kitaplıklara, kütüphanelere insanlıgın ortak hafızası denir işte tam bu sebepten.

iyi kalın iyileşin çünkü ancak böyle insanız.

Devamını oku

İnancın diyalektigi

  Hiç yorum yok
Ağustos 14, 2020

8 Adımda Değişim Yönetimi Lideri Olun !

 

Nasıl inanırsanız öyle yaşarsınız, 

nasıl yaşarsanız öyle inanmaya başlarsınız. 


Bu sözün ne kadar önemli oldugunu anlatmama izin verin çünkü her insan dogası geregi bişeylere inanmak ister insan diyorum çünkü dogadaki diger canlılar bilinçleri bulunmadıgı için inanca da ihtiyaçları yoktur onlar doga yasalarının mutlak mantık anlayışına göre davranırlar buyüzden düşüncenin bir önei yoktur onlarda.

İnsan inançlarıyla varolur diger adıyla bir düzen kurabilir gelecegin geliştirilmesi ise inancın temeline dayanır, inancı olmayan insan yoktu çünkü hiçbirşeye ianmıyorum diyen bile birşeylere inandıgını söyler.

İnsan etkileşimli bir varlıktır büyüzden yaşadıgı kendisini geliştiren toplumdan sürekli etkilenir bu etkileşim onun en hayati yeteneklerinin hiç yoktan varolmasını sagladıgı gibi varolan yeteneklerinin körelmesine hatta yok olmasına bile sebep olabilir. Hepimiz bunun örnegini edison örneginden yada intihar eden binlerce zeki ama toplumsal kabul görmemiş insanlardan görebilirsiniz.

Toplum meselesi önemli çünkü hepimizin kabul ettigi gibi insanlık çok zayıf olmasına ragmen toplumsal dayanışma ve  işbölümü yapması onu doganın diger canlılarına üstün kılmıştır. ancak toplumda kabul görmek için uyum saglamak gerekir bunun içinse fedakarlık yani yeteneklerimizi göz ardı etmemiz gerekir.

Misalen yaşamak için yemege uyumak için barınaga neslini devam ettirmek sosyalleşmek için diger insanlara ihtiyaç vardır insan sosyal bir varlıktır ama aynı zamanda yalnız bir varlıktır olmasıda gerekir.

Şöyle düşünelim erşeyin aynı ve tekdüze gittigi bir ortam güvenlidir ama ölümsüz degildir ve herşey mutlaka yıkılıp yok olmaya mahkumdur buyüzden Enstain, Darwin, Newton, Copernic, İsa, Muhammed gelişim aşamasında eskiye muhalif oldukları için herzaman tepkiylekarşılaştılar işte biz buna toplumsal şizofreni diyoruz.

Toplumsal şizofreni düzenin, gücün, amacın devam etmsini ister yani kendi istediklerinin bunların zamanla yetersiz kalması insan aklının giderek gelişmesi doganın algılarda büyümesi zihinde küçülmesi toplumdan soyutlanabilen birilerinin bunları sorgulayabilmesi bu düzenin yeniden kurulması yani zamana göre modernize edilmesini saglamıştır.

Yani bizim gördügümüz devletler dinler bilimler degişmeye mahkumdur Hani diyorya Heraklitos "Degişmeyen tekşey degişimdir" işte aynen öyle.

Devamını oku

Buzullar Yok Oldugunda

  Hiç yorum yok
Şubat 17, 2020

Dünyada buzullar yok oldugunda ne olur ?

Hernekadae önemsenmeyen bir konu olsa da dünyada bulunan tatlı suların 3 te 2 si buzullarda yer almakta buzulların erimesi ile tatli sularin hepsi tuzlu suyla okyanus ve denizlere karisarak sulu kurakliga sebep olacaktır sonucunda su seviyesi dünyada yukselecek cogu sehirler su altinda kalacak binlerce can kaybina ve para kaybina sebep olacaktir nihayetinde ise tuzlu suyla sulandiginda kuruya bitkiler olacak bitkisel kurakliga da sebep olacaktir.

Dünyada yasamin devam etmesi ve gelismesi isteniyorsa digamiza zarar vermeden onu korumaliyiz bunu ise atmosferi kirleten her turlu olumsuzluklardan uzak kalarak yapabiliriz son yillarda gelismis ülkelerin ozon tabakasinda meydana getirdigi hasarlar onarılmasi güc zararlara yol acacaktir.

Bunun için toplumsal bilinc olusturulmali ve gerekli adımlar atılmalıdır nasıl ki hirosimada meydana gelen carnobil faciasindan birazda olsa ders almis olsakda buna benzer felaketlerden korunmak icin toplumsal olarak doga bilincimiz gelismeli ve korunmalidir.

Bu konuda hazırladıgımiz videoyu aşagıdan izleyebilir dilerseniz abone olabilirsiniz.


Devamını oku