NANOTEKNOLOJI

Nesnelerin küçültülmüş yada micro boyutlara getirilmiş hali diger bir deyişle nesneleri küçültme bilimi hakkında başka neler biliyormuşuz bu yazımızda bunları inceleyecegiz.



Nanoteknoloji kelimesini ilk ortaya atan, 1974 yılında Profesör Norio Taniguchi‘dir.  Atomların ve moleküllerin güçlendirilmesi fikri ilk kez 1959 yılında Richard Feynman tarafından gündeme getirildi.

Nanoteknolojı mıcroçipler yani işlemciler dahil olmak üzere bir çok alanda kullanılmakdadır bunlardan bazılarını sıralayalım

fizik, kimya, biyoloji,bilgisayar,malzeme bilimi,elektronik
ulaşım araçları ve kirlenmeyen, paslanmayan eşyalar;hatta kendi kendini temizleyen giysiler 
malzeme imalatı,  güneş enerjisi panellerı üretimi, bilgisayar ve telefon benzeri akıllı cihazla, havacılık ve uzay çalışmaları, tıp saglık çevre bilimleri, biyolojı, tarım, savunma
alanları dahil olmak üzere daha birçok alanda kullanılmakdadır.

Gelecegin teknolojısının temelını olusturabilecek nanoteknoloji araştırma ve geliştirme için ülkeler gunumuzde kuzey amerıkada %3 avrupa birligi &1.8 ülkemizde ise bu yaklasık olarrak %0,8 civarındadır.

Ülkemızde ise bu alanda araştırma yapan hatta araştırma merkezlerı kurulmusdur, hernekadar çogunlugu özel üniversiteler olsada bu iş için özel firmalar açılıp ekonomıye de destek olmakdadır 

DÜNYA YENİ BİR BUZUL ÇAGINA MI GİRİYOR ?

Bildiginiz üzere havalar sogumaya başladi
Bu soguma küresel çapta degişikliklere mi neden olacak işte yanitlari.



İngiliz bilim insanlarininarastirmalarina göre güneş yüzeyinde meydana gelen dunyanin 2 bazen 10 kati buyuklugunde günes kasirgalari yani dalgalanmalar meydana geliyor bunlar ise dünyamiz dahil bircok gezegeni etkilemekedir.

İngiliz bilim adami ayni zamanda Northinbia universitesi matematik bölümü ögretim üyesi prof. Valentina zakerav ekibi ile ekibi gelistirmis oldugu matematiksel hesaplama sistemi ile Dünyanin 2021 yillari ile 2050 yillari arasinda mini bir uzul cagi yasayacagini öngörmektedir.

Bundan 2 asir önce dünyaya carpan meteorlar dinazor neslinin tükenmesine ve dünyanin buzul cagi yasamasina sebep olmus yeryuzu asirlarca buzul altinda kalmisdir tabi bu afet derecesinde bir olaydi bizim anlattigimiz bu olaya yakin yani sibirya soguklarinin orta doguda hissedilmesi seviyesinde olacakdir

Henüz meydana gelmedi bu olay fakat buda bizim elimizde malum küresel isinma sonucu bircok canli turu yok olmakda bunun tam tersi bir olay belkide afrika gibi dünyanin en kurak iklimi olan afrikanin heryerini sulak ekvatoral bölge yapacaktir bilemeyiz.

Bİ FİKRİM VAR !

Düşüncelerimizin önüne sınırlar çizmiş hayatlar yaşıyoruz acaba gerçekden hayat hayallerden mi ibaret ?


Biz insan olarak aklımızı kullanabildigimiz sürece gelişiz ve geliştiririz
günümüzden binlerce yıl önceinsanlar zorunluluk sonucu işin kolayına kaçarak aklını  kullanmıs yerleşık hayata gecmiş karnını doyurmak için tarım ve üretim yapdı daha sonraları devletleşmme surecıyle millet olgusu oluşturduk milletler rekabet sonucu savaşlar yapdı  savaşlaarın sonucu yenı kıtalaar yeni teknolojıler  geliştirildi ve gunumuzdeki teknolojının temellerı bundan en geç 200 yıl önce temelerri atılmış oldu.

Yukarıda anlattıklarımdan çıkarılacak sonuç şudur
- Biz insanlar bazı şeyleri bulmamız yani bir fikir geliştirmemiz bazı zorunluluklar sonucu oluşmuştur

peki biz bu zorunluluklar olmadan fikir geliştirsek düşünün neler olurdu

Çocuklugumuzdan örnek verelim hepimize ögretmenlerımız sorardı degilmi, büyuyunce ne olacaksın
birçogomuzda benzer cevaplar verırdık

-doktor
-hemşire
-avukat hakım
-ögretmen
-ve benzeri..

Ama kaç cocuk diyor ben buyucunce astronot olacagım ben yazar olacagım yada profesor olacagım diyen çocuklar nadırdır sanırım işte bu yaşlarda başlıyor fikirlerimizin gerçekleşmesi
hayal  gucunu kullanan dahı cocuklar 1000 de bır belkı cıkıyor


Genelde bırkac zekı ınsanlar ortaya bir fıkır atar bunu gerceklestırecek cevresı ve ortamı yokdur ve bırılerınden yardım ıster yardım ıstedıgı kısılerde denemeden ya eleştırır yada yererler fikirini.

Çünkü gunumuz toplumu oyle bır duruma gıdıyor kı inşa neslinden çok ifşa neslıne dogru gidiyoruz

Çogumuzun bir fikri var bu fikrimiz bize vve insanlıga ne katacak şunu da unutmayalımki insanlıga kazandırdıklarımızdır bizi ölümsüz kılıp yarınlara ulaştıracak

BANA ÇOCUKLUGUMU GERİ VER 

Ne kadar da güzeldi çocukken bir yerimiz acıyınca sevdiklerimizin bize sarılıp öpdügü o yaralarımız geçmesi zaman geçdikçe yaralarımız yalnızlıklarımız oldu mu ?




Çocukluguna geri dönmek isteyen eminimki binlerce kişi vardır çünkü hepimiz biliriz çocuk olmak kısa sürede accılarını unutmak ne paraya ne mala nede mulk e ihtiyac sadece sevgi çocukluk sevgiyle yogrulur  bu yuzden çıkarlarımızdan menfaatlerımızden uzak bir yaşam sürdügümüz içindir çocuklugumuzun lezzeti ve özllemi.


Hepimiz farklı farklı hayatlar yaşıyoruz kimimiz milyoner olup dunyalara sıgmıyor kımımız bir ekmekde muytluluugu buluyor kımısı onlaca sorun ile yaşarkeen kimisinin de derdi sadece karnını doyurmaak ama şunu unutuyoruz karınn doyurmak dan daha önemli olan sevgiye doymak sevgisiz bir dünya yalan ve zalım bir yer olur sadece

dünya ya gözlerimmizi açdıkk ailemizmutluyken bbiz agladık mutluluklarını paylaşıp bzım uzuntumuzu giderdiler aama biz zamanla daha acıkdık acıkdıkdıkça acınacaak durumaa geeldık cunku karsılıksız sevgıyı unuttuk hangimizz bir bayramı çocuklugumuzzdaki bayramlar gibi  geçiriyoruz belki buyuzden nerde o eskı bayramlar diiyoruz amma cocuklugumuzu unutuyoruz.

çocukluk sevgidir umuttur hayallerdir yere düşünce aglayıp kalkmakdır.
 hayallerini yitirmeyen insanların cocuklukları da hatıralarındaan silinmez  bu böyledir bir kıssa vadeli hayaller uzun vadeli emeller ee götürür insanı buyuzden çocuklugumuzu unutmamamız gerekir.

İçinizdeki çocugu öldürmeyin.

SADE CE DÜŞÜNÜYORUM

her saniye zihnimizden mılyarlarca bilgi akışı oluyor peki bu bilgilerin  kaçı gereklı kaçı gereksız?
düşüncelerimiz hayatımızdan beslenir.
Günlük hayatta neler yaptııysak onlar anı dedıgımız düşünce parçalarrı olarak kısım kısım çagrılştırıcılar ile zihnimizde canlanır.



Yolda gidiyoruz ve birden ayagımız bir taşa takıldu o an aklımıza küçükken top oynarken düştügünüz akliniza geldı. yada televizyona bakıyorsunuz bir çocuk belgeselı çıkdı çocuklugunuz aklınıza gelir gelmese  de bilen aile bireylerrinize sorarsınız bende böylemiydim çocukken dersiniz
Bunun tam tersi de olur bazen bir yaşlılık belgeselı izlersiniz ve yaşlanınca kendınızın de ona benzer bir yaşlılık yaşayacagınızı sanırsınız işte bunların hepsi bizim sade ce düşünmemezden kaynaklanan olumlu çagrışımlardır.

peki olumsuz çagrışımlar nedir bu durum ise başka bir örnekle kavga eden bir çift görürsünüz parkda gezerken ve siz de buna benzer birşeyi gecmişte yaşadıgınız için o kotu anı aklını za gelir hemen buda sizi üzer ama şunu unutmayın hayat acısıyla tatlısıyla güzeldir bizim yapmamız gereken ise gelecekde üzülmeyecegimiz anılar biriktirmekdir.

peki nasıl sade düşünebiliriz?

-hedeflerimizı tespıt edıp ona odaklanarak.
-günlük işlerde birden çok işi yarım yapmak yerıne bir işi tam yaparak
-herşeye ve herkese farklı bir renk kattarak oldugu gibi kabul ederek.
-bugünün  yarının mirası olarak bilerek kullanmak.



Düşüncelerimiz hayatımızın en önemlı planlayıcısıdır ve biz ne kadar sade kullanırsak o kadar fazla olumlu anı biriktiririz

BİLİNÇ6

Gördügümüz ve duydugumuz her bilgi bizim konrolümüzde mi? yoksa zihnimizin derinliklerinde bir bilinç bilgilerimizi kontrol ediyor olabilir mi?



Dogrusu gözümüz kulagımız ve duyularımız binlerce nesne resim ve kişi görür ve algılar hergün bunların hangisi dikkatimizi çekdiyse yada hangisi bizde farklı bir düşünce yapısı oluşturduysa zihnimizin derinliklerinde saklanır
Bütün duyu organlarımız bilginin oluşmasından ve anlamlandırılmasından sorumludur hafızamızd ise farklı bir çalışma prensibi vardır gereklı ve gereksız dıye secilerek kımısı kalıcı hafızada yer alırken kımısı de kısa surelı hafızadan silinir.

Bilgilerimizin hepsini isteyerek mı ögrenırız yada kullanırız?
işte burada bilinçaltımız devreye girer.
küçük bir çocuk elini bir kez ateşte yakdıgında ateşin zararlı oldugunu bilir ve degmez aynı şey bizim sevinçlerimiz korkularımız mutlulugumuz ve huzunlerımız için de geçerlidir
bunların hepsi bizim 2. beyın dedigimiz hayvan beynınde gerçekleşir işte burası da bilinçaltının kontrol merkezidir

Bir gun bilinçaltıyla ilgili bir deney yapdım gece 12 civarıydı evin bütün işikları kapalı herkes uyuyordu abimde öyle, sessizce yanına yaklaştım heryer karanlık olmasına ragmen uykusundan irkilerek uyandı ve bu bende bir ssoru oluşturdu biz uyurken bilinçaltımız uyanık mı kalıyordu

İşte reklamlarda da bize yaoılan bunun bir benzeriydı bilim adamlarının 24. lare kuralı yani severek izlediginiz butun video ve programlarda kucuk bir detay olarak bize sunulan tuketım toplumu oluşturmak veya kendi ürünlerinin pazarlamasını yapmak.

Şimdi soralım kendimize niçin bilinçaltımızın kirlerini temizleyip bize karşı
başkalarının bu kadar etkili kullanabildigi bilinçaltımızı daha verimli kullanmayalım.

SEVGİNİN SINIRI VARMIDIR ?

Hep  birilerinden bişeyler bekleyerek ona ilgi duyduk peki karşılık beklemenin adımıydı sevmek...



Sevdik ama neyi nasıl sevdik kimisi  aşk dedi kimisi saplantı kimisi romantizme kaçıp çeşitli anlamlar yükledi, dogru ya nereden geliyor bu sevgi hormonu?
Cevap
 oksitosin hormonu bu hormon birine sarıldıgımızda biri bize veya biz birine gülümsedigimizde kendiliginden ortaya çıkıyor ve sevgi pıtırcıkları olusuyor.

Birazda sevginin kıymetini kullanma degerini bilmiyoruz çogumuz. çünkü dogru insan ve dogru zamanı tahmın edemiyoruz buyuzden ya ilişkiler bitiyor yada kuçuk kırılmalar darılmalar oluyor , Oysa sevgilerimizi aynı anda belli etsek bazı eksikliklerimizi ve hatalarımızı görmezden gelsek en önemlisi kıymet bilsek hem anlaşacagız hemde anlayışlı olacagız

Ben size burada sevgiyi bir erkekle bir kadın arasıyla sınırlandırmak istemiyorum çünkü böyle yaparsak koca bir fili kedi odasına koymusuz gibi bişey olur.

mesela neleri severiz biz

-Rabbimizi peygamberimizi dinimizi.
-Eşimiz ailemiz akrabamız
-Arkadaşlarımız dostlarımız
-önemsedigimiz eşyalar ve işler

Farkındamısınız neyi sevdigimiz bile sınırlı ama  sevgi o kadar sınırsız kı eger insanlık onu dogru anlasaydı ne devletler olurdu nede savaşlar.

kısacası size unu anlatıyım kı sevginin  daha dogrusu elımızdekı sevgilerin kıymetini bilmeliyiz elde edemediklerimize sevgi beslemek yerine elimizdekilerle yetinmeyi bilmeliyız  kı ancak boyle bencillik ve açgözlülükten kurtulabiliriz

sevgiyle kalın...

TECRÜBE

• Her şeyi kaybetseniz bile tecrübeleriniz size kalır. (Thomas Babington Macaulay)

Bir kimsenin, yaşayarak ve deneyerek elde ettiği birikim, görgü diye tanımlıyor dil kurummuz peki biz nasıl tanımlıyyorruz yada nasıl tanıyoruz

Hayata  gözlerimizi açdık görmeyi ögrendik sonra gördüklerimiz yorumlayarak duymayı ve ikisinin birleşiminden çıkarttıklarımızı başkalarına anlatmak için konuşmayı ögrendik işte bunların hepsi bizim hayatımız için bir tecrübe oldu tıpkı gelecekde yaşayacaklarımız gibi

ömrümüzün kısa bir tarihidir tecrübe bazen acılarla ögrenilir  bazen acıtaraak katı bir hayat dersi gibidir..

yaşımız küçükken arkadaş edinmeyi ögreniriz bu arkadaşların iyilerini ve kötülerini ayırmamız gerektigini ögretir.
hayatta genç olursun seversin sevinirsin ayrılınca kalbin herkese güvenmememye başlar, zamanla  anlamaya başlarsın aileyi de arkadaşlıgı da gerçek aşkı da,
hayatın öyle romanlarda yaşanmadıgını.
En kötüsü de yaşanan olumsuzlukdan hayatını kaarartmakdır 
bilemezsin neyin senin için daha iyi olacagını bilsek zaten hata yaparmıydık?  
insan hayatını o kadar unutuyorki bazen hatalarını tekrar ediyor buda en kötü tecrübeyi tattırıyor, işte başarısız insanların en büyük eksikligi de budur

başarılı insan yani hayatınnı bi düzzene sokmuş insan ne yapar

-her hatayı bir tecrübe sayar ve bundan sonraki hayatını ona göre  planlar
-mümkün oldugunca başkalarınını hayatına bakarak ders çıkarmaya çalışır  kı oda aynı hataları yapmasın
-devamlı olumlu düşünmeye çalışır hayata tutunmak için gereken şey
-hayatını hayallerinin peşinden degilde hayallerini hayatının peşinden koşturur 

ee ne demişler 

• Tecrübe, bir insanın başından geçenler değil, başından geçenlerin bıraktığı izlerdir. (A. Huxley)

PERDEYİ ARALA

Bugün de yeni bir gün düne bakış bugün biraz daha yaş ve yaşanmışlık biriktirdin
peki yarın hakkında ne biliyorsun ?


Hayat bizim hayatımız bir servet verildi onun kullanıcısı  da biziz
bu serveti nasıl kullanırsak daha mutlu bir yaşam elde ederiz.

hepimizin gelecege dair hayalleri var olmazsa olmaz, hayallerimizin olmasından çok hayallerimizin  ne oldugu ve gerçeklesmesi daha önemlidir bizim için
ama şunu unuturuz
hayallerimiz hayatmız oldugunda bizi ne kadar mutlu edecek
düşünecegiz onca soru var hayatımız ve hayallerımız hakkında amma ben size bundan degilde basarısızlıklardan nasıl kurtulup eni bir sayfayı nasıl açarız nasıl perdeyi aralayıp gördügümüzün ötesine geçebiliriz ondan bahsedecegim

Ddüşünce mi düşünmeye başlar insan ani hayatımızaa yeni bir başlangıç yapmak için kötü bir  olay mı yaşamalıyız tabiki hayır amma birçogumuz böyle.

ömrümüz geçiyor her saniye ve  birşeyler yapmak için  bazen geç oldu  diyebiliyoruz
aslında tamamen yanlış bir düşünce.

hayat perdemizi aralamak için ipuçları
-bütün kötü hatıraları tecrübe saymak gereksizleri silmek
- her anın ve  her kıymetli insanın degerini bilmek
-okumak düşünmek ve ögrenmek yaşın ve yaşantının bi önemi olmadan
-yeni işler ve yeni insanlar edinmek
- başkalarının hayatını yaşayıp onları  taklit etmek yerine kendimiz olmak
-sürekli araştırmak ve sorgulamak
-
Aslında herşey degişiyor bugün gördügümüz birçok şey geçmişte yoktu gelecekte de olmayacak gençken geçirdigimiz bazı seyler gelecekde yaşlandıgımızda gerçeklestirmek istediklerimiz olarak uhte kalacak belkı  böyle olmaması için gözümüzü açıp hayatımızı hayallerimizi hayatımıza uygulamalıyız ne hayaller ugruna  bugunku yaşanmışlıklardan vazgeçebiliriz nede nede hayallerimiz ugruna hayatımız berbat edelim geçmiş yaşamak için bugün yaşamak gerek gelecekde de mutlu olmak içinse hayatımızı programlamalıyız

 Dünyada hiç birşey insan dan kıymetli degildir  ve hiçbir insan nedensiz yaratılmamıştır işte o nedeni bulmak için neden diye sormak gerek.

DOSTLUK MU ARKADAŞLIK MI ?

Hepimizin koskoca ömründe binlerce arkadaşı olur ama nadir dostlukları olur.



Arkadaşlarınızı secerken nasıl biri olduguna yada ne kadar süre onu tanıdıgınızı yada onun neler yapdıgı sizi hiç ilgilendirmez geçmişte tanışmısınızdır ordan sonra  da karşılaşına hal hatır iş güç sorarlar o yaşadıgınız azcık anıları anlatır.

işte arkadaş böyledir sizi siz olarak görür gelir geçer.

Arkadaşların da çeşitleri vardır,
bunu en güzeli osmanlı dönemi şairi Nabi su örneklerle açıklamıştır

-Arkadaş vardır yemek gibi olmazsa yapamazsınır
-Arkadaş vardr ilaç gibidir gerekdigiinde ararsınız
-Arkadaş vardır hastalık gibidir o sizi bulur.

Hayat böyledir kimileri menfaatlendigi kadar sever, kimileri ise sadece sevdigi için sever
işte gerçek dostluklar da karşılık beklemeden  gerçeklesen arkadaşlıklardır

Dostunuz sizin için nedir mesela ?
benim için dost canın  sıkıldıgında onu arayıp amaçsızca gezip tozmak amaçsızca oturmak  kalkmakdır.
dostunuzla beraberken nasılsın neyapıyon diye sormaz zaten bi derdin varsa haberi vaardır.
hastalansan üzülsen, gülsen eglensen hep yanında dostum dedigin kişiler vardır.
Dostunla yapdıgın sacmalıkları konuşmazsın çünkü hergün yenilerini yaşarsın
kısacası 20 tane arkadaşın olacagına 2 tane dostun olsun dünya karşındaymıs kımın umrundakı  hallolur dersin.

Saf temiz dostluklar kolay bulunmuyor bu yuzden kıymetını bilmeliyiz küçük hatalarını büyütüp üzmemeliyiz .

ne diyor mevlana
Hatasız dost arayan dostsuz kalır

HERŞEY GÜZEL OLACAK

Hayatın geri kalan diliminden bize ait olan kısa bir anda neleri olumlu düşünebiliriz?


Zaman geçiyor ve insan yaşadıkça yaşlanıyor yaşarkende yıpranıyor.
Kötü anılar, geçmişte yaşanan bir takım umarsızlıklar kafamızı meşgul edip duruyor ama bazı şeyler hiç degişmiyor bunlardan biri de geçmişin geçmesi.
işte zihnimizi nekadar olumlu düşünmeye sevk edersek o kadar mutlu oluruz.
Ne yaparsak yapalım sonuçda kader diye  bir şey var olacak olan iyi de olsa kötü de olsa olacak ve biz gene kendimizle kalacagız.

üzülmek bizi üzer  görevi de bu zaten bizim görevimizse o müthiş unutma yeetenegimizle onu  geçmişe gömmek.

peki ne yaparsak hayata daha olumlu bakabiliriiz?

-geçmişi bir tecrübe olarak bilmek
-zamanı programlayıp bizim ona hükmetmemiz 
-kolay kolay pes etmemek
-hayallerimizi hayatımıza uygulamaya çalışmak
-ögrenmeyi bir ders bilmek
- herşeye ragmen olumlu düşünmek.

hayatın diger bir gerçegi de ömrün sınırı
zamanımız sınırlı fakat yapacaklarımız sınırsız kimin ne dediginin hiçbir önemi yok ne yapmak istiyorssak  onun için çabalamalıyız
ne diyor Fatih Sultan Mehmet
imkanın sınırını görmek için imkansızı denemek gerek .

alın size başarıaan sonaa söylenecek güzel bir söz..
-

HAYAT TAHMIN EDİLDİGİ KADAR KOLAY DEGİLDİR

Bak zaman geçiyor hep birseylerın pesinde zamanımınzı harcıyoruz, buraya bir sayfa acdık hani su hep kaybettiden sonra enıden baslamak için acılan sayfalardan biri pes etmemek yeniden yasamak ve yasatmakl için acılan sayfa.



ömürde bircok sey 1 defa gerceklesir 1 kere dogarız 1 kere yasarız 1 kee oluruz yasarken aynı gunu aynen yasayamayız tanıstıklarımızla 1 defa tansırız 1 kez sever 1 kez kaybederız birçok sey zamanında ve 1 kere oldugunda hatırda kalır.

Zaman bir rüzgardır faydalıu kullanırsak ekınlerımıı buyutur faydasız kullanırsak kendi üşümemizle kalırız . bizler zamanımızın farkına varamadık sanırım.
herzaman kım olacagımızı veya gelecekde nerede olacahımızı merak eder hep daha fazlasını isteriz ama bizi için neyin daha iyi olacagını yalnızca yaratıcı bilir işte biz buyuzden neyi ne zaman yapacagımızı bilemiyoruz.

bilim bize bildirmek yani bilgiler ogretmek için vardır
felsefe düşünmek
diller anlaşmak konusmak
din ise hayatımızı düzene sokmak ahlaklı olmamız için vardır
biz bunalrı nekadar kavrayabilirsek hayatta da o kadar başarılı olabılırız

düşününsenize bilimi ögrenmek araştırmak için kulaansak silah veya tembellik için kullanmasak felsefeyi derslerde okutmadan düsündürmeyi saglasak dinide kuran kularınyla camilere hapsetmesekde hayatamıza uygulsak neler olur biliyormusunuz?

elimizde olanlarınn en iyisini en guzel şekilde kullanmak varken biz neden başka amaçlarl kullanıyoruz ?
Herşeyi zamanında anlamanız dilegiyle.

KOLAY DEGİLDİR

Hayata basladık hep bir hedefler çizerek kendimize aşılacak merdivenler yapdık ya sonra ne oldu?



Aslına bakarsanız zamanınımız başladı  başlayalı hep birşeyler başarmayı hedefliyoruz ama ssoonucun olumsuz olmaihtimalını göze alamıyoruz
bunun nedenini bi soralım kendimize.

nefes almak gibidir hayat herşey zıttı ile vardır bir işin iyi yanını görüyorsanız olumsuzunu da göreceksiniz nede aldıgımız nefesı dahşi geri veriyoruz.
bunları dikkate lmadıgımızda ne mı oluyor karamsarlıgın duygusuzlugun diger adı olan tecrube oluyor

Zamanımız bizim için ne ifade ediyor yada biz ona nasıl  davranıyoruz*
artık hayatımıza hayatımızı duzene sokacak sorulşar sormanın zamanı gelmedimi

peki bu sorular neler olabilir?
-ben niçin buradaym.
-ne kadar zamanım var.
-hayatımın anlamı ne.
-ben kimim ve kim olabilirim.
-hayata ne kattım.
-neler düşünüyorum.
-ne keşfedebilirim.
-bügün ne okudum.
-bügün insanlık için ve allah için ne yapdım

yukarıda size kendinizi sorgulayabniileceginiz birkac soru yazdım.
bunların cevaplarını düşünürken kendinizin sınırlarını ve sıırsızlıklarınızı keşfedeceksınız.

Arkadşım hayatta hiçbirsey kolay degildir ve kendiligindeen olusmaz belirli bir caba gerektirir
ne demiş erenler her zahmette bir rahmet her rahmette bir zahmet vardir.

Hayatınızdakı zorlukların size başarrı getirmesi dilegiyle esen kalın.

GELECEGİ BİLMEK

Hep merak etmisizdir ne olacagiz ne olacak beler oluyor ama hep bir olus vardir gelmemis o olan zamanda !


Bugunumuz hayatimizin yarinidir aslinda bugun ne yasarsak neleri yasamayi secersek yarin onun olumlu veya olumsuz sonuclarina katlanacagiz, hergununu bosa harcayan birisi yaslandiginda harcayacak zaman bulamayacak bugunlerini degerlendirip iyi isler yapmaya harcayan insanlar gelecekde rahat yasayacakdir.

Ömrumuzde gelecegi tam olarak kavrayabilmemiz imkansizdir ama ihtimalleri degerlendirerek bir tahminde bulunabiliyoruz bunlarada astroloji vs isimler verilerek bilim dali olusturulmaya calisiliyor ama gecmis gibi gelecek tam bilinmedigi icin tam bir bilim dali olusturulamiyor.

Peki gelecegimizi bilseydik neler olurdu ?
-Sabah kalkdigimizda ise gidince o gun neler olacagini bilirdik ve o olumsuzluklari yasamamaya calisirdik
-Uzun vadeli hayaller kuramazdik buda bizim duygularimizi makinelestirirdi.
-ise okula sinavlara girmezdik sonucunu bildigimiz icin giresek de ful cekerdik.
-ne zaman ölecegimizi bildigimiz icin yasamak bizim icin umarsizlasirdi.


Hayat ani yasayarak guzellesir bunun icin de gecmisin tecrubesini gunune uygulamak gerekir lakin gelecegi bilmeye calismak bizim icin bir sey degistirmeyecekdir.

Her günunuzun yeni mucizelere sebep olmasi dilegiyle.

HAYAT PAYLAŞTIKÇA ÇOGALIR

En önemli anılarımızda hatırlamak istedigimiz anılar birileriyle güzelşeyler paylaştıgımız zamanlardır.


Dostluklar kardeşlikler ve mutluluklar birbirimizle paylaştikca cogalir peki sadece duygularmi paylasinca cogalir ?


Duygularimiz bizim sosyolojik ve psikolojik bilincimizi yonlendirir iste bu yuzden nerede bir duskun bir gucsuz bir yorgun gorsek buyuzden yardim ederiz ki etmemiz de gerekir.

Bir yasliyi camiye iletmek bir cocuga bakkaldan istedigi bir seyi almak yada bir teyzenin agir yukune destek olmak iste bunlar bize ve cevremizdeki insanlara mutluluk getirecek kucuk seylerdir.

Hepimiz cocuk olduk bir cikolata ile mutlu olduk para denen seyin ne oldugunu neye kullanildigini bilmezdik iste o zaman hayati paylasmayla surdugunu ticaret denen seyin parayla degilde mutlulukla dua ile yapildigini sanirdik,keske hep o kadar temiz kalabilseydik belki bu kadar dunyaligin pesinde kosup bencil olmakdansa zor durumdaki insanlara bir faydamiz olurdu.
Buyuduk ama sadece cussemiz buyudu kalbimiz kuculdu duyarsizlastik mesela okumayi yeni ogrendigimde ben yollardaki butun insanlara bakar uzakdaki evleri ve arabalari iki parmagimin arasina alip nekadarda kucuk derdim iste bazi seylerin bizi ne kadar uzdugunu anlamak icin yakin olmak o uzuntuden kurtulmak icinde uzaklasmak gerekmezmi !

Hayat durmak bilmeden surup gidiyor ve biz de her gecen gun biraz daha yaslaniyoruz ama yasadikca yasattiklarimizi unutuyoruz, iyilikler yasatmaliyiz ancak boyle evrensellige ulasalliga unutulmazliga ulasabiliriz caglar otesine ulasmanin bir digeri de insan sevgisidir hernekadar kotuler olsada siz iyi olun cunku dunyanin iyilere ihtiyaci var.



Hindistanin kurtaricisi Gandi.bir kursun sikmadan koca avrupa ulkelerini masaya oturtup hint milletini birlestirmistir, iste buda insan sevgisinin paradan, silahtan dunyadan bile daha kuvvetlidir.

BU YAPTIGIN MARİFET Mİ ?

Hepimiz hergün onlarca insan tanıyoruz onlarca iş yapıyoruz binlerce resim ve sözcükler duyuyoruz peki bunları ne amaçla yapıyoruz?



Zaman  biz ona ulaşabilsekde ulaşamasakda hızlıca akıp gidiyor aynı su gibi temiz kapta şifa kirli kapta zehir oluyor. yani iyilikler degişiklikler ve insanlıgı mutlu eden işler yaptıgımızda zaman suyumuz bize fayda veriyor ve o kadar mutlu ediyor, ama kotun işler gereksiz işler yaparsak kendimizi yoruyoruz ve yetmezmiş gibi bunlara üzülüyoruz.

İyilik olarak neler yapabiliriz?
-güleryüzlü ve sempatik biri olabiliriz
-insanlıga faydalı işler yapbiliriz
-yeni arkadaşlıklar edinerek ailemizi genişletebiliriz
-yardıma ihtiyacı olanlara yardım edebiliriz
-paylaşabiliriz çünkü paylaştıkça çogalır mutluluklaar
-hayata bakışımızı olumlu yönde degiştirip insanlara o yönde etkili olabiliriz
-ve en önemlisi kendimiz olabiliriz nede olsa ne olursan ol kendin ol.

Kötülük olarak ne yapabiliriz?
- bencil ve egoistolursunuz
-yalancı ve sahtekar olabilirsiniz
-bilgisiz ve cahil olursunuz
-gereksız işlerde fazla zaman harcarsınız.


kötülükler daha da çogaltılabilir ama biz ne kendimize nede başkalarına zulmetmemek için iyi olmak zorundayız çünkü ncak öyle hayat deger katıp güzel anılar biriktirebiliriz.

Hiçbir zamöan mutlulugunu yitirmeyip hep mutlu kalabilen insanlardan olabilmeniz dilegiyle.

ANLAYIŞINIZA SAGLIK

KENDİNİ KEŞFET

Hayatında bazı şeyleri degiştirmek isteyen insanlıga faydalı olmak isteyen kişinin ilk yapması gereken kendini keşfetmekdir.


Peki bunu nasıl yapacagız ?
Şu kısacık ömrümüzde hep birşeylerden şikayetçiyiz oldu, olmadı- bildim bilemedim vs. ama hepmiz degişimle gelişecegimizi sanıyoruz peki yanılıyormuyuz? Hayır
Çünkü bizler degişimin nasıl yapılacagını yada ne şekilde geliştirilecegimizi bilmiyoruz yada kendi potansiyelimizin farkında degiliz.
Hep bazı insanları tanıdıgımızı sanıyoruz ve onun hakkında bazı yargılarda bulunabiiyoruz bunun nedeni başkalarını tanımanın insanın kenddisini tanımasından daha kolay olmasıdır, işte buüyüzdenm kendimzi tanımanın bir diger yolu da acı da olsa başkalarının bzim hakkımızdaki görüşlerini saygıyla dinlemekdir.

Nedemek bu keşfettmek?
dogdugumuzdan bu yana merakk ettigimiz herşeyi ögrenmek çin sarfettigimiz bir meragin diger adıdır A yani annemizden dogumuzda kim oldugunu merak etmemizden tutunda evrenin en uzak galaksisine kadar herşey bir merak ın sonucudur.

İnsan neden kendini sorgulanmaz?
aslında cevabı çok basit çünkü olumsuzluklardan kaçıyoruz hata yapmakdan çekiniyoruz ama şunun farkında ndegiliz i hata yapmak bize gerçek potansiyelimizi gösterir ve tecrübe kazanmamızı saglar.  yani hayatın en pahalı kararı.

KENDİMİZİ NASIL KEŞFEDERİZ?
Hayatımızda küçük degişiklikler yaparak-
tembelligi bhedeflerinden alıkoyan  herşeyi ve olumsuz düşünceleri geride bırak sadece odaklan.

Düşün ve plan kur-
karaarlarını vermeden önce sorgula ve buna nasıl ulaşabilecegine dair yo ve yöntemler belirle.

Harekete geç ve çabala-
biliyorsunuzki hiçbirşey çalışmadan çabalamadan kendiliginden olmaz onun için ugraşmak gerekir.

Ve en son olarak sonuçları bekleyin
olumlu yada olumsuz olmasi önemli degil zaten birşeyi gerçekleştirmek sizde oluştuysa o sizin nasibinizdir koşun ardından.



Hayatıızda aldıgınız kararların sizi mutlu etmesi dilegiyle.