Agaç Dallarının Arasındaki Gökyüzü

  Hiç yorum yok

 Agaç Dallarının Arasındaki Gökyüzü

 


Koronavirüsün bilmem kaçıncı haftasının kaçıncı ayı 2 senedir bu kapanma ve bulaş devam ediyor... Hiçbirşey olmadan önceki hayatımıza şöyle bir bakıyorumda galiba biz bişeylerin degerini tam olarak bilmiyormuşuz. Mesela birbirimizle selamlaşmanın beraber bir yerde oturup çay kahve içmenin bir kütüphaneye okula gidip bişeyler araştırmanın, ögrenmenin yolda belde gördügümüz insanlara selam verip, durakta karşılaştıgımız insanlarla ayak üstü üç beş kelime etmenin hadi bunları geçin evinize hasta oldugunuzda size çorba yapıp en kötü ihtimalle soguk aldınız bu havalarda diye bir portakal mandalina soyan elma dilimleyen ailemizden uzaklaştık.


Uzaklaştık kelimenin ttam anlamıyla bu dönemde herşeyden ve herkesden uzaklaştık yapmak istedigimiz şeylerden meleklerimizden, hayallerimizden sevdiklerimizden belki daha birçok şeyden uzaklaştık hepimiz tek birşeye yani kendimize yaklamaya çalıştık sonucunda ne oldu gerçek benligimizi tanıdıkmı mesela geçmişimizle yüzleşip gelecekteki kendimizi kurmak için yeni kararlar aldıkmı büyük çogunlugun boşa geçmiş bir zamanda kendini avutmak için buldugu boş oyun ve eglenceyle geçmiş zamandan başka birşey bulamadıgını görüyorum.

Öyle ya hayatta zamandan başka hiçbirşey geri getirilemez bugunkü biz yarınki olacak olan bizin bir parçasıdır. Her insan ilmik ilmik kendi benligini inşa eder günlük yaşamındaki hataları ve dogrularıyla hergün bir başka insan oluruz işte tam bu sebepten derim ben hep bir insanı tanıyamazsınız asla çünkü bir insanı tanımak bir ömür sürer diye. 

Bazen gerçekten şunu düşünüyorum çogumuz yeterince gelişmemiş gelişmekte olan bir ülkenin  gelişmeye çalışan bir şeyrinde yaşıyoruz annemiz babamız kendimiz alışıldık bir hayatta bişeylerin istedigimiz gibi olmasını istiyoruz iyi bir gelecek herkesin hayali ama buna çok az kişi erişiyor üstelik fazlaca zaman ve emek karşılıgı olarak. sözüm ona peki herşey bizim istedigimiz gibi olsaydı yani dünyada kimse açlık derdi çekmeseydi mesela birileri obeziteden digerleri açlıkdan ölmeseydi bu hasyalıklar olmasaydı kimse kimsenin petrol altın gibi madenleri için birbiriyle savaşmasaydı dünyada daha güzel bir yermi olurdu... sanmıyorum..


İnsanoglu böyledir mayasında vardır kımıl zararlısı gibi devinmeden duramaz onun bu devinmesi yüzünden olur herşey tüm eşitsizlikler savaşlar sevgiler nefretler devam eder gider aslında bütün savaşlarda işin başındayken biraz daha fazla özgürlük için verilir ama sorarım size özgürlügü satın alabilirmisiniz.. imkanlarınız her geçen gün arttıkça kendinizi daha özgür hissediyormusunuz şahsen ben parayla ne özgürlügün ne huzurun nede mutlulugun satın alınamayacagını düşünüyorum.. 

Hayalleriniz sizin hayalleriniz mi yoksa sizden beklenen size aktarılan sizin için tasarlanmış hayallermi hayallerinizi gerçekleştirmek sizi yukarda saydıgım o üç şeye ulaştıracakmı. evet bende memnun degilim dünyanın insanlıgın bu halinden hepimiz milyarlarca yıldızın bulundugu bir evrende küçük bir dünyanın üzerindeki pire kadar olmayan kımıl zararlılarıyız biz iyi degilizki dünyamız iyi olsun.


Asırlardır insalık aynı saçmalıkları bahane ederek birbiriyle ugraştı sonucunda iki adım bile ilerleyemedi gerçek acıyı tatmış yurdundan kovulmuş aşagılanmış insanlar bunun farkına varıp üç beşi hayatın kalkınması ve gelecegin hayal edileninde ötesind eyaşanabilmesi için bir araya gelip birşeyler başarmak istedi kimileri oldu kimileri oluyor kimileride olacak ancak bizim sorunumuzsa bu insanların bize bıraktıkları mirası geliştirip onları büyüten nesller olmak yerine onların mirasını yiyen aptal zevk düşkünü çocuklar olmak.

Son 50 yılda çıgır açıcı büyük bir buluş fikir deha inan toplulugu ortaya çıktımı ?

savaş gözdagı güç hırs bencillik ve uyutulma hepsi bu işte dönem dönem bazı insan toplulugu medeniyeti geliştiriyor içlerinden insanlara yeni düşünce tohumları eken nyazarlar büyük buluşlar yapılmaına ön ayak olan fikirciler ellerindeki durumu sorgularatan filozoflar ve şairler çıkıyor saygı da görüyorlar ama nerde güçlü varsa hemen onlarıda alıp kendi bünyesinde eritiyor gücünün devamını bu şekilde saglıyor.

Birgün dagılır gider parçalarına ayrılır yok olur erir çürür ezilir sona erer yada döönüşür o güçte çünkü her gücün ötesinde daha büyük bir güç mutlaka vardır

tekrar sorarım size bu virüsten tıpkı miltonlarca insan ölmüş 20 yi aşkın büyük salgınlardan anladıgımız gibi ne anladıkyada bundan sonra bizi yada sizi yada seni ne bekliyor...

diger bir soru insanlık için dünya genelinde son 100 yılda idamın kaldırılması ve köleligin yasaklanması dışında gerçekçi bir adım varmı...