Düşünce Bisikleti

  Hiç yorum yok
Düşünce Bisikleti

Sarı · bisiklet · beyaz · duvar · Bina - stok fotoğraf © Stephen ...

Dört yıl önce uzunca bir yola çıkmıştı tam olarak nereye gidecegini de bilmiordu birtane sarı bisikleti vardı bisikletine bindi aynı mahallede yaşadıgı en yakın arkadaşlarını yaşadıgı sokaklardan geçtikten sonra ara sokaklardan düz ve geniş bir yola çıktı. Tam olarak nereye gidecegini bilmedigi için yol boyunca yaşadıklarını düşünüyordu ben neden bu hayatı yaşıyorum, bundan başka bildigim bir hayatım varmıydı, yaptıgım hataların bir telafisi varmıdır ? içinden sürekli bunları düşünüyordu bir yandan geçmişi aklına geliyor diger yandan bir daha göremeyecegi çocuklugunun geçtigi sokakları bir daha göremeyecegi için üzülüyordu. En sonunda söyle dedi kimse zamanı geriye alamaz iyi oldu o hataları yaptıgım tekrar olsa tekrar yaparım bir tane hayatım var madem korkusuzca belki daha beter hataları yapardım madem zamanı geriye alamıyoruz madem yaşadıgımız herşey giderek daha bizi içine apanık daha hassas yapıyor madem giderek daha fazla kırılganlaşıyoruz o halde bir anlamı yok geçmişe üzülüp durmanın, ya o gelecek dedikleri o ne olarak dedi uzunca bir süre güneşli havaya bulutlara agaçlara baktı hala kuşlar uçuyor hala birileri biyerlere yetişmeye çalışıyordu ''insanın bir hedefi varken yolculugun bir önemi kalmazbir anda gelip geçer ama nereye gidecegini bilmeden bir yola koyuldugunda işte o zaman herşeyi tesadüfler belirler''  madem gelecekte de herşeyi tesadüfler belirliyor o halde çabalamak yada işi şansa bırakmanın ne anlamı var ne işe yarar koşmak bir yer aramak bir amaç bir ugraş bulmak işte bu orkutuyor bizi düşündükçe çıkmaza dönüşen girdigimiz yollar dedi.

Bir yandan bisikletinin pedallarını çeviriyor diger yandan sıcagın altında terlediçe canı sıkılıyor diger yandan yeni çiçek açmış agaçları görünce onların güzel kokularını duyup derin derin nefes alıyordu yoldan gelip geçen bisürü araba vardı sabahın bu saatinde fazla araç olmazdı ama işine giden insanları taşıyan araçlar mutlaka olurdu bu araçların çogu da böyleydi. Henüz saat erken oldugu için de kuş sesleri ve hafiften esen rüzgar biraz da olsun huzur verici gelmişti.

Anayola çıkmış kenardaki boş tarlalarla byük evlerin arasında ilerliyorduki birden bisikletinin zinciri attı kenara çekip durdu dinciri geri yerine takarken uzakta oturan küçük bir kız çocugu dikkatini çekti Ne yapıyorsun bakalım sen burada bisürü araba var hem evinize gitsene sonra annen baban görürse kızmasınlar dedi
Çocuk elindeki degnekle boş tarlanın birinin kenarına oturmuş birşeyler çiziyordu topraga yanına gitti oturdu anlat bakalım şimdi ne oldu neden burada oturmuş bunlarla ugraşıyorsun dedi
Yaşıtlarımın çogu okula gitti ama ben gidemedim o yüzden bu saatte buradayım onların anne babaları hergün okula götürüp okuldan alıyorlar ama ben okula bile yzılamadım
iyi de buna neden üzülüyorsun ki bak onlar senin gibi istedikleri gibi gezip tozamıyorlar eminim ki senin yerinde olmak istiyordur onlar da boşuna üzülme nasıl olsa birgün sen de gidersin
elindeki sopayla çizdigi şeyi birden saga sola toza topraga karıştırarak sildi çocuk ama nasıl dedi
hmm bakalım ne yapabiliriz senin için dedi elini cebine attı iki küçük şeker vardı diger cebine attı orada da küçük bir kagıt ve birde kurşun kalem vardı ikisini de çıkarttı aç bakalım avcunu bunları da al şimdi neyapacaksın biliyormusun
hayır bilmiyorum
dur anlatıyım şekerleri afiyetle yiyeceksin sonra da bu kagıt ve kalemle etrafında gördügün şeyleri çizeceksin eger gördüklerini çizemiyorsan aklına gelenleri çiz bisiklet araba kuşlar evler agaçlar insanlar kediler insanlar ne gördüysen onu çiz sonra kagıt ve kalemin biterse anne babana lütfen bana kalem ve kagıt verebilirmisiniz de onlar bunu memnuniyetle karşılayacaktır tamammı.
tamam dedi çocugun yüzü gülüyordu ayaga kalktılar şimdi benim gitmem gerekli daha çok yer var görmem gereken ama unutma içinden ne geliyorsa onu çiz bakalım ne olacak dedi bisiketine bindi oradan uzaklaştı.
Aklına kendi çocuklugu geldi ne çabu zaman geçerdi her çocuk bir yaşlı ve her yaşlı bir genç herkes aynı yollardan geçiyor ama bu yollardan geçerken anın farkına varmak için elinden geleni yapsa da tek yapabildigi yol almak geriye dönüş yok hedefe bir anda varmak yok sadece yol almalıyız çocuklugu gençligi yaşlılıgı ömrümüz yettigi sürece yaşamalıyız sanki önümüze koyulmuş bir bardak sudan ibaret bir anda içersek boguluyoruz boş bırakırsak buhar olup gidiyor azar azar ömrü birşeylerle doldurmak insanca yaşamanın kuralı galiba dedi.
Hala bisikletle gidiyordu kendi elleriyle boyadıgı sarı bisikletiyle nereye olacagını bilmeden gidiyordu.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder