Türk Edebiyatının ilk Yerli Romanı

  Hiç yorum yok

İçindekiler

Yazar [Şemsettin sami kimdir ?]
- Kitap Hakkında bir nevi genel Özet
- Kısa degerlendirme

Giriş

Osmanlı döneminin son zamanlarında yetişmiş nadide aydınlardan birisi olan Şemsettin Sami' nin tek kitabı olmasa da en önemli eseridir hiç kuşkusuz Taşuk-u Talat-ı Fitnat. Kelime size yabancı gelmiş olabilir dogaldır çünkü ben lise yıllarımda Edebiyat dersinde sırf bu isminden dolayı adını ezberledigim ama unutamadıgım bir eserdir kendisi.

Yazar[Şemsettin sami kimdir ?]

Öncelikle size şemsettin sami den bahsetmek istiyorum Avrupada egitim gördükden sonra 1972 yılında İstanbul a gelen Sami o yıllarda edebiyat alanında yogunlaşıp 1975 yılında tefrika halinde bu kitabı yayınlıyor. Bir yandan matbaa da çalışırken bir yandan da basın memuru olarak göreve atanıyor.1889-1898 yıllarında Kamus u Alam isimli 6 ciltlik bir ansiklopedi yayımlamıştır. Ardından 1901 yılında Kamus- Turki isimli bir sözlük yayımlamış tabi bu aralarda tiyatro eserleri de bulunan Sami sonraki yıllarda Türk dilini araştırmaya koyularak Kutadgu bilig ve Orhun Abidelerinin açıklamalı olarak çevirilerini yapmış, kıpçakça üzerine hazırladıgı bir eserle meşgul oldugu yıllarda ise hayata veda etmiştir.

Kitap Hakkında bir nevi genel Özeti

Talat ve Fitnat isimli 17-20 yaşlarındaki iki gencin aşk hikayesini konu alan dönemine göre fazla uzun olmayan 150 syf. gibi çok yogun ve derin bir alegorik anlatmıma kaçmadan uzun öykü tarzında herkesin anlayabilecegi bir dille yazılmış günümüzde ithaki yayınlarının derledigi döneminin toplumsal yaşamını yansıtan bir eserdir. 

Genel itibariyle baktıgımızda Fitnat babası öldükden sonra annesinin evlendigi üvey babasıyla yaşamaktadır bu üvey baba çok iyi bir adamdır hatta öyle ki kendi çocugu olmadıgı için fitnatın annesi öldügünde bile kıza bakmaya devam eder ilkokulda 3 yıl okuttukdan sonra okuldan alan hacıömer isimli babası kızı 7 yıl boyunca eve kapatır sanki hapis hayatı gibi kız hiç dışarı çıkmaz çıkması gerektiginde ise yanında babası vardır sırf buyüzden kendini geliştirememiş ve içine kapanık biri olarak yetişmiştir fitnat, Güzel bir kızdır ama içinde hep bir yalnızlık hissi bulunmaktadır. bu yalnızlık hissini aşması için birgün dikiş nakış kursuna yazıdır onu babası. 

Kursa başlamadan önce evde otururken birgün pencereden bakan fitnat Talat ı görür talat temiz yüzlü yakışıklı tam anlamıyla bir beyefendi gibi gözüken biridir hayatı boyunca iki yabancı erkek görmemiş fitnat talattan çok etkilenmiş ve deyim yerindeyse ilk görüşte aşık olmuştur. 
Aynı durum talat içinde geçerlidir ama bir farkla talat o kadar saf ve temiz yüzlü birdir ki kadın kılıgına girdiginde yüzünde sakal olmaması beyazlıgı bir kıyafet degişimi ile onu kız kılıgına getirmektedir.

İşte Talat bu kılıkla dikiş nakış kursuna girer ve orada fitnatı görür Kendisini Ragıbe olarak tanıtır. Hatta kursun hocası olan kadın ise onların eksikliklerini görerek şöyle der Ragı sen okuma biliyorsun fitnat dikiş nakış biliyor gelin siz birbirinizi egitin der ve busayede Fitnat Ragıbeye (talat) dikiş nakış dersleri verirken Ragıbe(talat) da fitnata okuma yazma ögretir.

Zaten hayatı boyunca dogru düzgün insan yüzü görmemiş kız bu oglana candan gönülden baglanır bir hayat arkadaşıymış gibi bakar ona hatta onu sevdigini söyler gözlerinde talatı gördügünü talatı sevdigi gibi ragıbeyide sevdigini söyler bu durumda talat kendisinin halini anladıgnı düşünerek Fitnatın evindelerken kimligini ortaya çıkartır.

Gerçek kimligi anlaşılınca yaklaşık bir hafta hiç konuşmazlar Talatın bu zamansız gibişine çok üzülen fitnat mektup yazar cevap olarak kendisinin çok hasta oldugunu söyler talatta bu zamanlar deyim yerindeyse kız yalnızlık ve üzüntüden harap hale gelir.

Bu zamanlarda ise kızın babası ona uygun bir kısmet buldugunu evlencegi adamın maddi durumunun iyi oldugunu eşi eski karısı öldükten 17 yıl boyunca tekrar evlenmedigini onun ölümünden kendisini suçlu buldugunu düşünmektedir. Bu durumdan kurtulmanın yolunu ise evindeki hizmetçi kadınlardan birisi yeniden evlenmesi oldugunu söyler eve bu adam Ali bey dir 40 lı yaşlarda birisi.

kız olmaz der kabul etmez babası da ona saygı duyuyormuş gibi gözükür ama yaz mevsimi yaklaştıgında yakından tanıdıgı birinin sahildeki köşkünün boş oldugunu kendilerinin 2 ay orada kalabilecegini söyleyerek götürür hatta güzel giyinelimki bizi ziyarete gelenler olabilir der.

Aslında burada kızı kandırıp koca evine yani ali beyin evine götürmektedirler. bir hafta boyunca kız orada da aglar hep talat ı düşünür ama bir çare yoktur ali bey de bu durumu anlar ancak belli etmemeye çalışır sonra fitnat babam beni kandırmış diyerek bir mektup daha yazar talat a aradan üç gün geçer ali bey onu kendisine alıştırmak ister hatta neden böyle yaptıgını konuşmak istedigini önünde egilerek sorar onun üzüntüsünün kendisini de harap ettigini söyler ama içten içe o kızın eski karısına çok benzedigini hatta o oldugunu sanar ama yaş farkı yüzünden bu dogru olamaz der.

Ali bey fitnatın elini tutar ama fitnat bir haftada bir kez bile adamın yüzüne bakmaz sonra odasına gider kapıyı kilitler iki saat kadar bekledikden sonra kapı kırılarak içeri girilir ve içerde kız barnına sapladıgı bir bıçakla orada öylece yatmaktadur.

bu iki saat içerisinde ali bey fitnatın boynundan kopan muskayı alır ve içinde ne oldugunu anlamak için bakar bu muska degil aslında bir mektupdur ve içerisinde Alinin eski karısının mektubudur fitnatın kendi kızı oldugunu ögrenir ardından kızın odasına girince ne yapacagını şaşırır.

Bu esnada Talat hasta ve bitap şekilde içeri girer gene kız kılıgında gelmiştir ama artık herkes onun kim oldugunu biliyordur oda saklamaya çalışmaz. Cenaze işlemleri yapılırken kimse talatla ilgilenmez ancak o sevdiginden ayrı kalmanın acısıyla dayanamayıp orada ölür herkes ona bakmatadır.
Ali onları evlenmeyi bile düşünmüştür zamanında fitnatın kendisini sevmedigini de biliyordur ama yapmaz sırf buyüzden delirir defalarca eve kapatır onu hizmetçileri amaa yetmez ve sonunda ali de canına kıyar.

Kısa degerlendirme

Herkesin anlayacagı bir dille yazılması güzel birşeydi bu kitapta kısa ve öz olması da okunmasını kolaylaştırıyordu ancak şöyle bir sorun vardı ne hamlet gibi nede genç warter ın acıları gbi bir derinligi vermiyordu bu kitap insan (yada bana öyle geldi). eger yazar düşünsel derinligine daha fazla önem verseydi mesela o mektuplarda daha içten davranıp yalnızca bir kez birini sevmiş ona da kavuşamadan ayrılmış birinin neler hissettigini yansıtabilseydi belki daha iyi olabilirdi. Ayrıca romanın sonunda herkesin ölmesi o kadarda dogru bulmadım ben Ali bey yaşamalıydı yada Talat çünkü gerçek bir roman aşkı degil ayrılıgı anlatabildigi ölçüde derinleşir bilirsiniz sonuçta hepimizin bir yarası var. Belki biraz daha devam etse roman başka yerlere gidecekti bilemem sonuöta bir gençlik çagında yazılmıl bir roman. Bu kitap bana şunu ögretti bir yazarın ilk kitabı kesinkikle en iyi kitabı degil ayrıca gerçekten iyi yazar olmak bence bambaşka birşey son olarak buradan dostoyevskiye Sheakspere e Fuzuliye Nietzche ile yakın arkadaşlarım oguz atay ve orhan veliye selamlarımı yolluyorum :))

[Resimler kafanızda birşey canlansın diye]




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder