Hiç yorum yok
MADDENİN ÖTESİNDE EVREN

E = mc2

Bu denklem Enstain in meşhur görelelik kuramının ve 300 yıllık bir uzay fiziginin devriminin bir imzasıdır ama yalnızca şekilsel anlamda degil içerik anlamında da newton un yaptıgı evren tanımını temelden degişik yaptıgının kanıtıdır !!

einstein ve evren ile ilgili görsel sonucu

Newton dindar bagnaz ve sıkı kuralları olan iyi çalışkan bir bilim adamıydı anlatılanlara göre günde 18 saat çalışır çok az uyur genelde okur ve uzay zamana bir anlam vermek için düşünür deneyler yaparmış birgün meşhur elma olayını yaşadıktan sonra bunun üzerine derin derin düşünerek ve uzay zamandaki kıyaslamalarını yaparak galaksilerin ve yıldızların da aynı şekilde birbirine çekildigini düşündü tabi ondan sonra keşfedilecekti galaksiler ama buldugu kuram öylesine saglam ve öylesine mantıklı kurallar üzerine inşa edilmişti ki onun bilimine kimse kolay kolay birşey diyemiyordu yalnızca çagdaşı leibnez ki kendisi filozoftur eserlerinde büyük yarışlar ve birbirleriyle atışmalar yaşasalar da newton un emegi bir şekilde saglam matematiksel formüller ve denklemlerle kendi meyvesini vereceklerdi.
Newton uzay ve zamanı degişmez, sabit bir mekanlar bütünü olarak tasarlamıştı kafasında ama bu enstain için ışıga baktıgında kafasını karıştıran kurcalayan bir yapıya dönüşüyordu gençlik yıllarında bazı ışık parçacıklarına binip bunun uzayda nasıl yol aldıgını hayal eder ardından uzun uzun bunlar üzerine araştırır ve açıklamaya çalışırmış ''kendi açıklamalarında anlatıyor'' sonra şunu farketmiş
Nasıl oluyor da sabit ve degişmez olan bir yapının içerisinde ışık böylesine hareket edebiliyor?

İşte bu soru daha sonra onun uzun emekleri sonucu 21 yaşında E = mc2 formülünü bulmasını saglamıştı ışık bir enerjiydi ve her enerji aslında hareket ile birleştiginde maddeyi meydana getiriyordu, bunun tam terside enerjiyi (enerjinin oluşumunu anlamak için en basit haliyle iki elinizi birbirine sürtün bir süre sonra ısındıgını anlayacaksınız işte bunun gibi basit deneylerdi)

Basit bir degişiklik yaparsak
M = e.c2 sonucu maddenin oluşumu açıklanabilir bugün büyük foton çarpştırıcılarda kara deligin oluşumu yani uzayın yegane maddesi olan karanlık madde insanlık eliyle oluşturuldu. 1940 lı yıllarda bu tamamen bir hayal ürünü diyerek insanlar yalnızca bir yaratıcının bunu başarabilecegini söylüyordu.
Zaman üzerine de çok fazlaca kafa yordu Enstain hatta algımızın temelini oluşturan 3 boyut yani uzunluk genişlik ve derinigin yanına zamanı da ekledi hatta Enstain dan sonra gelen Hawking insanın 3 mekan bir zaman boyutunda yaşadıgını belirtir fakat algılarımız genelde iki boyut üzerinde çalışır yani bir sokak lambasının diregini uzaktan gördügümüzde genişlik ve yükseklik yaklaştıgımızda da derinlik ve genişlik çalışır diyor yani üç boyutu bile aynı anda kavrayamadıgımız için çogu kişi bugün zamanın dördüncü boyut oldugunu kabul etmez.

Şaşırabilirsiniz ama günümüzde bilim adamları 10 uzay ve bir zaman boyutu oldugunu düşünüyorlar bunların kavranmamasının temel sebebi olarak da maddenin içerigi yada dışarıgı olması veya insanın algısından çok büyük veya çok küçük evrelerde oldugu deniliyor. Maddenin en küçük yapıtaşı nedir diye sorsam çogumuz atom der bu kabul biliniyor fakat spin teorisinde yani herşeyi açıklayacagı sanılan teoride atomun milyonda biri büyüklügünde elektrik balıgı şeklinde küçük maddenin ig ipliklerinden oluştugu düşünülüyor tabi bunu gözlemleyecek mikroskoplar henüz keşfedilmedi.
Bana sorarsanız bilinen maddenin en küçük hali de en büyük hali de sonsuzdur bir ara sonsuz kavramına da deginiriz ancak şunu belirtmeden geçmemeliyiz

Enstain popülerite olarak büyük bir bilim adamı olarak kabul edilse de yolun başındayken güçlü bir hayal gücüne inanmaktan başka hiçbirşeyi yoktu 70 li yaşlarında öldügünde ise insanlıga Quantum teorisiyle bilgisayarı, e =mc2 ile nükleer fizigin eseri olan  nükleer enerji santrallerini miras bıraktı.

Hayallere ulaşmak yada ulaşmamak önemli degil aslında onları korumak geliştirmek hatta onları kullanabilmek asla da onlardan vazgeçmemek gerekir, nede olsa maddenin ötesinde bir evren arıyorsak algıladıklarımızın aklımızın içinde şekillenişine bakmalıyız.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder